Çocuklarda Teknoloji Bağımlılığı
- Gün Psikoloji
- 26 Kas 2022
- 2 dakikada okunur
Bulunduğumuz çağda teknoloji adeta bir çocuk gibi günden güne gelişip, şekillenip, büyümektedir. Gencinden yaşlısına birçok birey her alan da teknolojiyi kullanmaya başlamıştır. İçinde yaşadığımız çağın gerektirdiği birçok durumda teknolojiyi kullanmak artık zorunluluk haline gelmiştir.

Doğru kullanıldığında yararlı dönütü olan teknolojinin çocuklarda kullanımına çok dikkat edilmesi gerektiği bilinmektedir. Teknolojik araçların (televizyon, bilgisayar, tablet, cep telefonu vb.) çocukların kullanımı ile günlük yaşamlarını, bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimlerini etkilediği göz ardı edilemez bir gerçektir ve gün geçtikçe bu kesinleşmektedir (Tüzün, 2002). Özellikle dönemimizde çocuklar okuma-yazmaya, oynamaya, keşfetmeye, öğrenmeye teknolojik cihazlar sayesinde daha kolay erişim sağlamaktadırlar (Linebarger & Piotrowski, 2009). Her türlü bilgiye erişimin bu kadar kolay olduğu bu araçlarda zararlı içeriklere, çocuğun her açıdan gelişimine zarar verici kötü ve tehlikeli bilgiye ulaşımı kolaylaştıran teknolojinin dezavantajlı kısmını unutmamak gerek. Fakat nasıl ki bir çocuğun parmak emme problemine karşı nasıl ki parmağını kesmek çözüm olarak düşünülmüyor ise teknolojiyi de hayatımızdan tamamen çıkarmak çözüm olarak düşünülmemelidir (Dinç, 2015), çünkü bazen problemlere çözüm ararken içinde bulunduğunuz koşullar göz önünde bulundurulup doğru şekilde yol izlenirse düzgün sonuç alabilirsiniz.
Bağımlılık kavramı Latince’de kendini bir başka şeye adamak anlamına gelen “addicere” sözcüğünden türemiştir (Tohumcu ve ark., 2019). En yaygın bilinen haliyle bağımlılık bir kişiye veya bir nesneye karşı konulamaz şekilde, içgüdüsel bir şekilde sürekli o kişiyi ve nesneyi isteme halidir. Bağımlılık “bir maddenin ya da bir eylemin bireylerin psikolojik ve fizyolojik sağlığına veya sosyal hayatına olumsuz etkisiyle, kişiyi olumsuz yönde etkilemesine rağmen hala kullanımını devam etmesi, söz konusu madde kullanımını ya da eylemi yinelemeye yönelik engel olunamaz istek duyma hali” olarak tanımlanabilir (Tohumcu ve ark., 2019).
Çocuklarda gelişim süresinde büyümeye, öğrenmeye isteğin en yoğun olduğu dönemlerde ayrıca kimlik oluşumunun da ağır bastığı ergenlik döneminde teknolojik araçlara ilgi ve kullanım oranı çok yüksektir. Çocukların bu araçlara ilgi göstermesi çok normal onların ilgisini çekebilecek birçok içerik mevcut ve bununla birlikte teknolojik araçların sık kullanımı ile bu araçlara alışkanlık edinerek kendilerine engel olamayıp bağımlılık haline getirme sorunu görülme olasılığı yüksektir. Teknoloji kavramının içinde barındırdığı birçok alan vardır ve bu alanlarda spesifik olarak gözlemlenen bağımlılıklar mevcuttur. Literatürde internet bağımlılığı, sosyal medya bağımlılığı ve akıllı telefon bağımlılığı birer davranışsal bağımlılık olarak değerlendirilmektedir (Ektiricioğlu ve ark., 2020). Bu bahsedilen 3 bağımlılık ve buna ek oyun bağımlılığı da yine çocuklar üzerinde sıklıklar görülen bağımlılıklardır. Bu bağımlılıklara sahip çocukların anlaşılması kolaydır, zaten genelde sıklıkla bağımlı oldukları araçlarla bir aradadırlar, davranışlarında, sosyal yaşamlarında, aile yaşamlarında, ruhsal durumlarında (yalnızlaşma, öz güven eksikliği, benlik eksikliği, depresyon, kaygı durumu vb.), okul yaşamında başarısızlık gibi birçok olumsuz durum gözlemlenir. Bu durumları yaşamamak adına çocuğa teknolojik araçları kısıtlamadan önce ile olarak onlara kullanım süreleri hakkında bilgi vermek, kullanmaları gereken alanları açıklama, gerekiyorsa çocuk kilidi koyma gibi durumlar yapılabilir. Fakat bu aşamaları yapamadan çocuk bağımlılık içerisine girdiyse yine onunla konuşup süre konusunda bilgi verildikten gerekli sınırlandırmalar yapıldıktan sonra devam eden bir bağımlılık problemi var ise bir uzmandan psikolog, rehber öğretmen gibi kişilerden yardım alınmalı. Unutulmamalıdır ki bağımlılık ne üzerine olursa olsun bireyin yaşamını, geleceğini olumsuz etkiler.
Comments