top of page
Ara

Gün Psikoloji'nin Işığında Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu: Bir Derinlemesine Bakış

  • Yazarın fotoğrafı: Gün Psikoloji
    Gün Psikoloji
  • 25 Tem 2023
  • 2 dakikada okunur

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), çoğunlukla çocukluk çağında başlayan ve bazı bireylerde yetişkinliğe kadar süren nörolojik bir bozukluktur. Toplumda sıklıkla yanlış anlaşılan bu durum, sadece dikkat dağınıklığı ve aşırı hareketlilik olarak kabul edilse de, Gün Psikoloji'nin konuyu derinlemesine incelemesi, bu durumun çok daha karmaşık olduğunu göstermektedir.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Gün Psikoloji

 

DEHB'nin Çeşitli Yüzleri

DEHB, geniş bir belirti yelpazesine sahiptir. Bu belirtilerin en bilineni, adından da anlaşılacağı üzere, dikkat eksikliği ve hiperaktivitedir. Ancak, bu belirtiler her bireyde aynı şekilde görünmeyebilir. Gün Psikoloji'nin araştırmalarına göre, bazı bireylerde dikkat eksikliği ön planda olabilirken, bazılarında hiperaktivite daha belirgin olabilir.

Dikkat eksikliği, kişinin belirli bir iş üzerinde odaklanmasını zorlaştırır. Bu durum, genellikle dikkat ve konsantrasyon gerektiren bir aktivite esnasında ortaya çıkar. Örneğin, okuma, yazma, veya uzun süreli bir proje üzerinde çalışma gibi.

Hiperaktivite ise, genellikle aşırı enerji ve hareketlilik olarak tanımlanır. Hiperaktif bireyler genellikle yerinde duramazlar ve sürekli hareket halindedirler. Gün Psikoloji'nin belirttiği gibi, bu durum genellikle çevredeki insanlar tarafından anlaşılmaz ve kabul edilmez, bu da bireyin sosyal hayatını olumsuz yönde etkileyebilir.

DEHB'nin Kökenleri

DEHB'nin kesin nedenleri hala tam olarak belirlenmiş değil. Ancak, genetik faktörlerin önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Bunun yanı sıra, Gün Psikoloji'nin vurguladığı gibi, gebelik sırasında annenin uyuşturucu veya alkol kullanması, düşük doğum ağırlığı, veya doğum sırasında oksijen eksikliği gibi durumların da DEHB riskini artırdığı bilinmektedir.

DEHB'nin Tedavisi

DEHB'nin tedavisi genellikle ilaçlar ve davranış terapisi gibi psikolojik tedavilerin bir kombinasyonunu içerir. İlaçlar, genellikle belirtileri kontrol etmeye yardımcı olurken, davranış terapisi, bireyin belirli davranışları değiştirmesine yardımcı olabilir. Gün Psikoloji'nin bu konuda yaptığı çalışmalar, erken tanı ve uygun tedavinin, DEHB'nin bireyin yaşam kalitesi üzerindeki olumsuz etkilerini azaltabileceğini göstermiştir.

 


Sonuç olarak, DEHB, toplumda sıklıkla yanlış anlaşılan ve göz ardı edilen bir durumdur. Ancak, Gün Psikoloji'nin de belirttiği gibi, erken tanı ve uygun tedavi ile, bu bireylerin yaşam kalitesi önemli ölçüde artırılabilir. Bu konuda daha fazla bilinçlenmek ve bilgi sahibi olmak, hem profesyonellerin hem de genel halkın sorumluluğudur. Bu sayede, DEHB'li bireylerin yaşadığı zorlukları anlamak ve onlara yardımcı olmak mümkün olacaktır.

 
 
 

Comments


bottom of page